Değişen dünya, değişen kültür ve değişen ekonomi, insanın doğasındaki farklı arzuların biz profesyonellerce kaşınmasını gerektiriyor: İstekler...
Sunulan birbirine benzer onbinlerce materyalin arasında markalar için dikkatleri üzerlerine toplama fırsatı yaratacak çok geniş bir alan var: "Kendini iyi hissedeceksin alanı".
Buna giden yol da "tasarım"dan geçiyor. Estetik ve onun günlük yaşantımıza kattığı güzellikler artık gözardı edilemez bir boyuta geldi. Sony'nin Onursal Başkanı Norio Ohga, "Sony'de tüm ürünlerimizin rakiplerimizinkilerle temelde aynı teknoloji, fiyat, performans ve özellikleri sunduğunu farz ediyoruz. Piyasada bir ürünü diğerinden ayıran, farklılaştıran tek şey tasarımdır." diyor.
Tasarım diye, güzellik, değer ve anlam açısından deneyimlenen şeylere denir. O, sanattan farklı olarak günlük yaşamın içindedir.
İhtiyaçlara yönelik veya ihtiyaç yaratarak satılan ürünlerin (hatırlayın o ünlü ustalardan birinin sözünü: "biz matkap değil, delik satıyoruz...") tasarım öğesini ön plana çıkarmamaları doğaldır. Bununla beraber artık insanların "tasarıma" inanılmaz bedeller ödemeye hazır oldukları bir devirdeyiz. Örnek arıyorsanız uzaklara gitmeyelim: Apple iPod. Ona ihtiyacınız olmasa da onu istersiniz. Nitekim iPod Nano'nun ABD'de dönen reklamlarında, yakın plan elden ele dolaşan üründen başka bir şey görünmüyor... Zaten ortada böyle bir tasarım varken başka bir şey göstermeye ne hacet?
4.8.06
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder